23 Ocak 2008 Çarşamba

Gebelik Döneminde Bebeğiniz ve Sizin İçin Dikkat Etmeniz Gereken Şeyler


Karnınızdaki bebeğinizin ve sizin sağlığınız için aşağıdaki konuları dikkate almanız gerekir;

Bunlara uygulayın ;
1. Zorunlu haller dışında X-ışınlarından sakının

2. Asla sigara ve alkol kullanmayın

3. Dengeli beslenmeyi ihmal etmeyin

4. Demir ilacınızı almayı ihmal etmeyin

5. Gün içinde kısa kısa dinlenin

6. Yoğun ve ağır fizik aktivite gerektiren sporlardan kaçının

7. Yolculuklara çıkmadan önce doktorunuzla görüşün

8. Doktorunuza danışmadan hiçbir ilacı kullanmayın

9. Ağır eşyaları kaldırmaktan, iteklemekten, çekmekten kaçının

10. Topuklu ayakkabılar her zaman risklidir, giymeyin

11. Rahat giysileri tercih edin12. Takılardan mümkün olduğunca uzak kalın

13. Dişlerinize dikkat edin, problemler için geç kalmadan önlem alın

14. Aşılarınızı doktorunuzla birlikte programlayın

15. İlk 2,5 ay ve son 1 ay içinde cinsel ilişkiden kaçının

16. Uzun süreli ve çok sıcak banyolardan kaçının

17. Bol sıvı (özellikle su) alın

18. Lifli besinleri tercih edin

19. Akşamları genellikle hafif beslenemeye özen gösterin

20. Gebeliğiniz boyunca ortalama 12 kg. kilo almalısınız

21. Göğüs bakımınıza özen gösterin

22. Çok sıkı olmayan, pamuklu iç çamaşırları kullanın

23. Çatlak oluşumunu önlemek adına doktorunuza da danışarak gerekli önlemleri alın

Bunlar olursa hemen doktorunuza ulaşın ;


1. Vajinal kanama ; erken gebelik dönemlerinde düşük tehdidini, ileri gebelik dönemlerinde ise genellikle plasenta anomalilerini ya da erken doğum tehdidi gibi önemli problemleri işaret edebilir

2. Karında ve kasıklarda devam eden sürekli ya da periyodik ağrı ya da sancıların varlığı

3. Karnınızdaki bebeğin hareketlerinin azalması ya da artması önemli olabilir

4. Yüksek ateş, titreme, şiddetli kusmalar, şiddetli baş ağrıları, idrar şikayeleri, el ve ayaklarda şişmeler ya da görme arazları bir çok önemli hastalığın habercisi olabilirSağlıklı ve başarılı bir gebelik dileğiyle...
Dr.Özgür Leylek

14 Ocak 2008 Pazartesi

Doğum Öncesi Egzersiz Hareketleri

Egzersizler yapılmadan önce stretching(ısınma hareketleri denebilir.) esastır.
Özetle kurallara uyulduğu sürece gebelikte egzersiz pek çok yarar sağlayabilir. Ancak kendi başına ve profesyonel bir yardım alınmadan yapıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Her zaman olduğu gibi bütün bilgilerinizi doktorunuzla paylaşıp kararlarınıza onu da katarsanız daha mutlu ve sağlıklı olabilirsiniz.Egzersizlere gebeliğin 4. ayında başlanması,başlamak için 8.aydan geç kalınmaması uygundur.Egzersizler tıbbi bir riski olmayan gebelere önerilir. Kaynak:Hüma Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi


9 Ocak 2008 Çarşamba

Agpar Testi Nedir?

Çoğu bebeğe ilk yapılan ve genelde hepsinin iyi puanlarla geçtiği test Virginia Apgar adlı bir anestezi doktorunun geliştirdiği Apgar testidir. bebek doğduktan sonraki birinci ve beşinci dakikalarda kaydedilen puanlar yenidoğanın genel durumunu yansıtır ve beş araştırma kategorisindeki gözlemlere dayanır. Puanı 7-10 arasında olan bebekler iyi-mükemmel durumdadır ve bunlara genelde rutin doğum sonrası bakım uygulanır. Puanı 4-6 arasında olanlar orta durumdadırlar ve bazı resüsitasyon önlemlerine ihtiyaç duyarlar. 4’ün altında puan alan bebekler kötü durumdadırlar, bunlara hemen ve azami derecede yaşam kurtarıcı müdahale yapılmalıdır. Önceden, ilk beş dakikada düşük puanlar alan bebeklerin ileride nörolojik sorunları olacağı düşünülürdü, fakat son araştırmalar bu bebeklerin çoğunun sonradan sağlıklarına kavuşup normale döndüklerini göstermiştir.

Bebek Doğumdan Sonra İlk Muayenesi


Bebeğinizin hastanede ilk check-up'ı doğum odasında veya doğum sonrası bakım odasında yapılır.Burada doktor ilk değerlendirmesini yaparak bebeğin apgarını belirler, böylece hayata ilk adımını ne kadar sağlıklı atmış olduğu kontrol edilir.Bundan sonra ilk hafta içinde bebeğiniz defalarca muayene edilecektir. Ebe yada hemşire bebeğinizi düzenli olarak tartacak, bir sorun yada hastalık etkeni belirtileri var mı diye inceleyecektir. Bebeğiniz altı günlük olunca ona bir test yapılacaktır.

Şimdi bebeğin genelmuayenesi nasıl yapılıyor kısaca bir göz atalım:
• Bebeğe ilk olarak apgar testi uygulanır ve puanları değerlendirilir.
• Doğum kanalından geçen bebeğin anneden gonokok ve klamidya mikrobunu alıp göz enfeksiyonu olmasını önlemek için göz damlası veya merhem sürülür(gümüş nitrat veya antibiyotik)
• El ve ayak parmakları sayılır,eksik varmı kontrol edilir.
• bebek tartılır ve boyu ölçülür.
• Bebeğin kanının pıhtılaşma derecesini arttırmak için K vitamin iğnesi yapılır. Yenidoğan bebekte bu vitamin eksiktir, vücudu henüz üretememiştir.
• Yenidoğan bir bebek bir takım reflekslerle birlikte doğar,doktorunuz bebeğinizin bureflekslerinide kontrol edecektir.
• Doktor bebeğin baş çevresini ölçer, başta bir anormallik var mı diye bakar. Bebeğin bıngıldaklarını muayene eder; damak yarığını anlamak için parmağı ile bebeğin damağını yoklar.
• Daha sonra bebeğin kalbini ve akciğerlerini dinler. Yenidoğan bebeklerde kalpte üfürüm duyulması normaldir ve genellikle bir hastalık belirtisi sayılmaz.
• Doktor bundan sonra elini bebeğin karnına koyarak karın içi organlarını büyüklükleri açısından kontrol eder. Buradaki organların çalışmaları sırasında çıkardıkları sesleri dinler.
• Bir sonraki adım cinsel organların herhangi bir anormallik var mı diye kontrol edilmesidir. Bebeğiniz erkekse yumurtalıkların inip inmediği kontrol edilir.
• Bebeğin bacakları yavaşça ileri geri oynatılarak eklemleri, bacaklarının uzunluğu ve birbirine uyumu incelenir, ayaklarda düztabanlık var mı diye bakılır.Ayrıca doktor bebeğinizde doğuştan kalça çıkığı olup olmadığını da kontrol edecektir.
• Bebeğin omurgası da kontrol edilir ve düz olup olmadığına bakılır.
• Doğumdan sonra Guthrie testi yapılır. Bebeğinizin topuğundan biraz kan alınarak zeka geriliğinin bir nedeni olan Fenilketonuri hastalığı araştırılır. Bu hastalığın erken teşhisi ile zeka geriliği önlenebilir. Bu testle tiroid bezi yetersizliğide araştırılır.

Doğuma Giderken Anne,Bebek ve Hastane için Yanınızda Bulundurmanız Gerekenler


Bebek için gerekenler:
• Bebeğinizin içinde uyuyabileceği bebek beşiği
• Yatak takımları
• Yumuşak bir battaniye
• Bebek arabası veya ana kucağı
• Varsa arabanız için bebek oturağı
• Bebeğin yıkanması için küvet
• Bebeğin banyosu için havlu, özel sabun ve şampuan
• Altını değiştirirken sereceğiniz kalınca örtü yada ince bir minder
• Bebek bezleri ve altını temizlemek için kremli mendiller, pudra
• Bebeği biberonla beslayecekseniz şişe, emzik gibi malzemeler
• Bebeğiniz için gerekengiysiler: 6-8 adet geniş yakalı fanila, 8 tulum, en az 2 hırka, 2 pijama, 3-4 çift yumuşak çorap, bebek başlığı yada şapka, bebek eldiveni, hava soğuk ise yünlü dış giysi
• Bebeğinize masaj yapmak için bebek yağları, temizleyici mendil, nemlendirici ve pudra

Anne için gerekenler:
• Hijyenik kadın pedi(emici özelliği yüksek olmalı)
• 3-4 adet lohusa sutyeni; başlıca iki tür lohusa sutyeni vardır. Birinde açıldığında yalnızca meme başını ortaya çıkaran pencereler bulunur. Diğeri ise önden kopcalı olduğundanemzireceğiniz zaman kolayca bütünü ile açılabilir. İkinci tip daha iyidir, çünkü bunda bütünü ile açıkta kaldığından bebek memeye dokunma olanağı da bulur. Saf pamuklu ve alttan destekli sutyenler yeğlenmelidir.Göğsünüzün en şişkin yerinden alacağınız ölçü size lohusa sutyeninin ölçüsünü verir.
• Bolca pamuklu ve tercihan tek kullanımlık iç çamaşırı
• Acıyan meme uçları için krem
• Sutyen tamponları; sızan sütün sutyene geçmesini önler.
• Önden açılan gecelik ve pijamalar
• Alçak topuklu terlik

Hastane için gerekenler:
• Öncelikle hamilelik ve doğum çizelgeniz ve doktor kontrollerinizin bulunduğu dosyanız
• Bol fanila ve gecelik, pamuklu ve ter emen cinsten olmasına dikkat edin.
• Kalın çoraplar, doğumun ileri evresinde üşüyebilirsiniz.
• Küçük bir sünger parçası yada bez,dudaklarınızı ıslatmak için.
• Temiz havlular ve sabun
• Kişisel temizlik malzemeleriniz;deodorant, pudra, diş macunu ve fırçası, tarak, şampuan, kağıt peçete ve havlu, nemlendirici ruj, temizleme mendilleri
• Sabahlık ve alçak topuklu terlik
• Sırt masajınız için bir masaj topu ve masaj yağı
• Sizi dinlendirip rahatlatacak kitap, dergi, teyp ve kasetler
• Fotoğraf makinası ve kamera
• Eşiniz için yiyecek ve içecek gıdalar
• Yakınlarınızın telefon numaraları

8 Ocak 2008 Salı

Acıbadem Hastanesi , Kadın Hastalıkları ve Doğum Böl. Sorumlusu Doç. Dr. Tolga Ergin, Normal doğum yöntemi konusunda önemli bilgiler verdi

* Normal doğum en ideal doğum yöntemi mi? Bence evet. Zaten gelişmiş ülkelere baktığımızda sezaryen oranı yüzde 15-25 civarında iken, ülkemizde sezaryen oranında çeşitli nedenlerle artış söz konusu olduğunu ve neredeyse yüzde 50'lere yaklaştığını görüyoruz. Anne adayları sıklıkla, yaşanacak ağrı, doğum süresinin uzunluğu, bebekle ilgili doğabilecek problemler, ağrılar başladığında doktorunu bulamama veya ulaşamama, yakınlarının ve arkadaşlarının doğumla ilgili olumsuz tecrübelerinden etkilenme gibi nedenlerle normal doğumdan korkuyor. Oysa, unutulmaması gereken en önemli nokta, vajinal (normal) doğumun milyonlarca yıldır bütün memeli varlıkların soylarını devam ettirmekte kullandıkları en doğal ve fizyolojik yol olduğudur. Sezaryen ile doğum, normal doğumun gerekli durumlarda başvurulan bir alternatifi olarak algılanmamalı, normal doğumun yerini almaya başlayan daha üstün bir doğum şekli olarak asla görülmemelidir. Gebelik takibi sırasında aksi bir durum belirmedikçe, anne adayı normal doğuma teşvik edilmelidir.

* Sizce doğum kararı ne zaman alınmalı? Anne ve baba adaylarını dokuz ay boyunca en çok düşündüren ve endişelendiren konuların başında doğum şeklinin nasıl olacağı gelir. Bence, gebeliğin son ayında doğum yöntemi için karar alınmalıdır. Bunun için ben anne ve baba adayına tüm yöntemleri tüm yönleriyle anlatıyorum ve kararı onlara bırakıyorum. Genellikle de son söz kadının oluyor.

* Normal doğumun avantajları nelerdir? Vajinal doğumun hem anne hem de bebek için sezaryenle doğuma göre üstünlükleri vardır. Vajinal doğum sonrasında anne birkaç saat içinde normal aktivitelerini yapabilmekte, çok kısa sürede bebeğini emzirmeye başlayabilmekte, gebelik öncesi yaşantısına dönmesi çok çabuk olmaktadır. Normal doğum sonrası vücudun (özellikle karnın) eski şekline dönmesi sezaryene oranla daha iyi ve çabuktur. Anne için hem doğum yapar yapmaz bebeğini kucaklayabilmek ve emzirebilmek hem de bebeğinin doğumuna aktif olarak katkıda bulunmuş olmak büyük mutluluktur. Bebeğiyle doğar doğmaz o özel bağı kurabilmek, şüphesiz yaşamının en keyifli anı olacaktır. Normal doğum sırasında bebek kemik kanaldan geçip (annenin pelvis kemikleri) vajinal doğarken, göğüs kafesine oluşan baskı bebeğin akciğerlerindeki sıvının çok büyük kısmının boşalmasına ve nefesini daha rahat almasına neden olur. Sezaryende bu durum söz konusu olmadığından, sezaryenle doğan bebeklerde "yeni doğanın geçici takipnesi" ve "ıslak akciğer" adı verilen solunum sıkıntıları vajinal doğumla doğan bebeklere oranla beş kat daha sık görülür. Bu tür solunum sistemi problemlerini, normal zamanından önce, isteğe bağlı sezaryen ile doğurtulan ve bir bakıma hekim ve hastanın ortaklaşa hatası olarak prematüre (erken) dünyaya getirilmiş bebeklerde sık görmekteyiz. Özellikle bu nedenle, isteğe bağlı "elektif" sezaryenlerin 39. haftadan önce yapılmaması çok önemlidir. Ayrıca normal doğum yapabilecek anne adaylarının doğumunun sezaryenle gerçekleştirilmesinin, hem ülkemizin hem bireylerin sağlık bütçesine getirdiği yük de göz ardı edilmemelidir.

* Normal doğum en ağrılı yöntem anlamına mı geliyor? Doğum sonrasını düşünürseniz, en ağrılı yöntem sezaryen olabilir. Ama epidural kullanırsanız, normal doğumun ağrılarını yok denecek kadar azaltabilirsiniz. Dolayısıyla, sadece ağrıyı düşünerek bir yönteme karar vermek doğru değil. Çünkü hem sezaryende hem de normal doğumda ortaya çıkan ağrıları yok etmek artık tıbbın elinde.

* İleri yaşta normal doğum daha mı riskli? Eskiden böyle bir inanış vardı; "35 yaşından sonraki ilk doğum sezaryen olmalı" diye. Günümüzde yüzde 100 geçerli olmamakla birlikte, bu görüşü yine de gebe kadınlara hatırlatıyoruz.

* Normal doğumun ardından kadınlarda ne tip sorunlar doğuyor? En sık görülen ve konuşulan sorun, kadın genital bölgesindeki sarkma şikâyetleridir. Ama bu, her normal doğum yapan kadının ileri dönemde bu sorunu yaşayacağı anlamına gelmez. Bir risk faktörüdür... Ama her normal doğum yapan, genital organda sarkma sorunu ile karşılaşmaz. Bazı bünyeler bu tür sarkıklıklara yatkın olabiliyor. Akrabalarında idrar kaçırma şikâyetleri ve sarkıklık olan kişilerde, bu sorunun görülme riski dört kat artar. İlerde oluşabilecek bu tip riskler, normal doğumdan kaçınmaya neden olmamalı. Ortaya böyle bir durum çıkarsa, doğumdan sonra o bölgedeki kasları kasacak egzersiz hareketleri veriyoruz.. Ayrıca, bu sorunun tedavisi de var.

* Normal doğumdan sonra kadınların seks hayatı kötü mü etkileniyor? Olabilir... Aslında sadece özellikle zor doğum sonrası ortaya çıkan sarkıklıklardan dolayı, seks hayatları etkilenen hastalarımız oluyor. Doğum sonrası bu şikâyet olursa, bu bölge için bazı ameliyatlar yapılıyor.Kaynak:Sabah

Doğum Yöntemleri

-Normal doğum
-Müdahaleli doğum
-Ağrısız doğum
-Sezeryan ile doğum

Normal Doğum

Toplam gebelik süresi ortalama 40 hafta yani 280 gündür. Ancak 37. haftadan sonra, bebeğinizin akciğer gelişimi tamamlanmıştır ve özel bir durum yok ise, kontrollerde normal gelişim tesbit edilmiş ise bebek doğuma hazırdır. İri bebekler genellikle erken doğmaya meyillidir.

Doğum şeklinin nasıl olacağını genellikle evvelden tesbit etmek mümkündür. Aşağıdaki durumlarda doğum şekli sezeryan şeklinde olmalıdır.

-İlk doğumu sezeryan olan gebelerde,
-İlk gebeliğinde bebeğin ayakları veya popo kısmı ile geldiği durumlarda,
-İlk gebeliğinde bebeğin ağırlığının 4 kg üzerinde olduğu tahmin edildiğinde,
-Bebeğin beslenme organının ( Plasenta ) rahim ağzını tamamen kapattığı durumlarda,
-Şart olmamakla beraber ilk gebeliği ikiz olanlarda,
-İlk gebelik yaşı 35 yaş üzeri olan gebelerde,
-Uzun süreli tedavi sonrası gebe kalındığında, vb.
Bu durumların dışında normal doğum planlanan gebelerde sancılar esnasında bebeğin sıkıntıya girmesi durumunda sezeryan yapılabilir. ( %25-%30)

-çatısı dar(kalça yapısı doğum yapamayacak kadar dar olan),doğuma uygun olmayan hanımlar,
-bebeğin duruş bozukluğu(yan duruş gibi doğuma olanak vermeyen duruşlarda)olduğu durumlarda,
-genelde yaşlı gebeliklerde( 35 yaş üstü ve ilk gebeliği olan hanımlarda)
bazı çok genç anne adaylarında
-anne adayının ıkınmayı engelleyecek hastalıklarında (çeşitli göz bozukluğu,yüksek tansiyon,bel fıtığı gibi )
a-nne adayının psikolojik olarak veya zihinsel olarak normal doğumu tolere edemeyeceği durumlarda
-ikiz,üçüz gebeliklerin çoğunda
-gebelik sırasında gelişen tansiyon problemlerinde
-rahim ağzı hastalığı(rahim ağzı kanseri gibi)olanlarda,
-plasentanın(çocuğun eşi)rahim ağzını kapadığı durumlarda,
-genelde eski sezeryan geçirmiş hanımlarımızda,
-bazı kalp rahatsızlıklarında,
-vajinada mikrop veya hastalık olan bazı durumlarda(herpes veya tümör gibi)
-vajen daraltma ameliyatı geçirmişlerde ve birkaç diğer nedende hekiminiz sizi değerlendirecek ve kesin karar verebilecektir.
Bunların dışındaki kesin olmayan durumlarda verilecek karar gebeliğin gidişine ,annenin ve bebeğin sağlık durumuna göre son dakikaya kadar değişecektir.
Normal doğumun rizikoları?-tamamen normal seyreden bir doğumda bile her an bir problem gelişebilir,
-bebeğin çıkışta oksijensiz kalması,
-bebeğin çıkışta sıkışıp kalması,
-vajende oluşabilecek yırtıklar,
-zor doğumlarda sonradan ortaya çıkan idrar kaçırma problemleri ve bunun gibi nedenlerdir.
Ama bu tip sıkıntılar çok nadiren oluşmaktadır ve uygun koşullarda yapılmaya çalışılan normal doğumlarda hemen müdahale etme şansı vardır. Anne adaylarımızı normal doğumdan korkutan olayların başında ise bazen 12 saate kadar uzayabilen doğum sancılarının yarattığı sıkıntıdır. Ama günümüzde gelişen anestezi teknikleri ile ağrısız doğum,hipnozla ağrısız doğum gibi yenilikler bu korkuları ortadan kaldırmaktadır. Başkaca ise doğumun nerede ve ne zaman başlayacağının bilinmemesi,hastaneye yetişememe veya doktoru bulamama gibi nedenler anne adaylarını sezeryana yönlendirmektedir. Ama bunlarda daha önceden hekiminiz ile bütün olasılıklar konuşularak yok edilebilinir.
Sezeryan
Anne karnının kesilerek rahmin içinden bebeğin karın yolu ile çıkarılmasıdır (doğurtulmasıdır).
Sezeryanla ,normal doğumda oluşabilecek yukarıda saydığımız ve sayamadığımız bütün rizikolar yok edilmektedir. Ve son yıllarda da sezeryan ile doğum sayısında büyük bir artış vardır,bunun nedeni de anne adaylarının normal doğumdan korkmaları ve kendilerinin sezeryan istemeleridir. Sezeryanla doğumda bebek açısından bütün risklerin çok azalması da büyük bir avantajdır. Bunun yanında sezeryanla doğumda normal doğuma göre anne açısından daha risklidir. Birinci risk anestezidir, ,ama epidural veya spinal anestezi ile(sırttan yapılan iğne ile belden aşağısının uyuşturulması)bu rizikoyu azaltılmakta buna ek olarak iğnenin yapıldığı yerden omur-beyin sıvısı iltihabı rizikosu az da olsa gündeme gelmektedir. Sezeryan sonrası 3-4 gün hastanede kalma, normal hayata dönmenin 5-6 günü bulması,ameliyat sonrası ağrı normal doğuma göre dezavantajdır. Ameliyat yerlerinden enfeksiyon kapma,geç yara iyileşmesi,veya iyileşmemesi,uzun dönemde dikiş yerlerinde ve karın içinde ağrı olabilmesi,karın içinde yapışıklıklar olabilmesi sezeryanın rizikolarındandır Görüldüğü gibi her ikisinin de bir birine göre avantajlı,dez avantajlı yönleri vardır,ve tek başlarına değerlendirilmemektedirler.
Yapılması gereken zamanın ve gebeliğin hem anne hem de bebek için neler getirdiğine bakmak,neyin her ikisi içinde en iyisi olacağına doğru karar vermektir. Bunun içinde herhangi bir fikirde ısrarcı olmadan sakin ve kontrollü hareket etmek ,hekiminizin uyarı ve önerilerine uymak,onunla uyum içinde hareket etmek gerekmektedir,ve son kararı koşullara göre onunla birlikte vermek en uygun olanıdır. Kaynak:Meltem Hastanesi